Hareketli Görüntü Tarihi

Görüntünün ağ tabakasında iz bırakarak hareket yanılgısına yol açması 10.yüzyıldan beri biliniyordu.

Joseph Plateau
Bu anlamda ilk önemli adım Belçikalı fizikçi Joseph Plateau tarafından atıldı.  1832'de fenakistiskop'un icadı ile bir dizi görüntü hızlı şekilde gösterilebilir hale geldi. Dönüşün  belli bir hızla yapılması  göz aldanması oluşturarak hareketli görüntünün oluşturulmasını sağladı. 
                       
Ancak görüntünün perde de hareketli olarak gösterilmesi için biraz daha uğraşmak gerekiyordu..



















Büyülü Fener (Lanterna Magiea) fikri eski Mısırlılar döneminden Batlamius'a kadar uzanıyordu. Farklı dizaynlarla basit objelerin gölgeler şeklinde gösterimleri ve bir takım değişikliklerden ve mercek  eklendikten sonra
Athanasius Kircher




17. yüzyılda Avusturyalı Athanasius Kircher tarafından fenakistiskop ile birleştirildi.





Çalışma prensipte ışık ve mercek  aracılığıyla cam üzerinden ya da  saydam bir yüzeyden görüntülerin bir perdeye yansıtılmasına dayanıyordu.




Böylece perde de hareketin nasıl gösterileceği bulunmuştu. 


Niepce 1826 yılında kimyasal işlemler yoluyla kalıcı görüntü elde eden ilk kişi oldu. 1840’da İngiliz Willam Hanry Fox Talbot duyarlı kağıt üzerine görüntü ve daha sonraki banyo işlemlerini geliştirdi. Daguerre “Daguerrotype” adını verdiği bu buluş, fotoğraf makinesinin içine yerleştirilebilen, ışığa duyarlı hâle getirilmiş metal tabakalardan oluşuyordu. Bu tabakalar sayesinde fotoğraf çekim süresi 8 saatten 3 dakikaya düşmüştü.


Frederic Scott Archer İngiliz mucit Frederic Scott Archer’in 1851’de bulduğu ve cam negatiflerin yapılmasına imkân sağlayan kollodyum yöntemi modern fotoğrafçılığın temeli olarak kabul edilir.
Cam Negatif












William Henry Fox
Daha sonra, William Henry Fox Talbot kağıt üzerine negatif bir görüntü oluşturmak için gümüş iyodür kaplaması kullanan bir kalotip süreci geliştirmiştir.




1871 yılına gelindiğinde, Richard Leach Maddox ilk jelatin negatif plakayı icat eder. Bu buluş, tripodları gereksiz hale getiren ilk “anlık” resmi yaratmıştır. Bu buluş elle tutulan kameraların başlangıcıdır. Çünkü artık görüntü elde etmek için büyük hacimli kameralara ihtiyaç yoktu.

George Eastman
George Eastman 1885’de kağıt filmi üretmeye başlar. Eastman'ın ürettiği Kodak Fotoğraf makinesi, sabit odaklı mercekli ve tek deklanşör hızına sahipti. Makinesi 100 resimlik filmle donatılmıştı. Fotoğrafları işlemek ve her rulonun sonunda filmi yeniden yüklemesi gerekiyordu. Bu kameralar şaşırtıcı derecede düşük fiyata sahipti. Bu buluş, kitlesel olarak pazarlanan fotoğrafçılığın başlangıcı olmuştur. Böylece film kullanan makinelerin hareketli film çekme macerası da başlamış oldu.

Halka açık ilk başarılı film gösterisi 1895'te Auguste ve Louis Lumiere adlı Fransız kardeşlerin geliştirdikleri sinematografla gerçekleştirildi. Görüntüleri bir selüloyit şeridine kaydeden sinematograf, hem kamera, hem de gösterici aygıt işlevi görmekteydi.
Biocam
1899 yılında üretilmiş ve kullanılmaya başlamıştır.
Duograph
Bu gün kullanılan ve elektronik destekli modern kameralar üretilene kadar basit, zemberekli sistemler kullanılarak kurulan ve kameramanın pozlanan görüntüye tam hakim olamadığı kameralar ile film çekildi.
Modern kameranın atalarından biri 1960'lıyıllarda kullanılmıştı.



35mm Film Makinası
35mm Film Makinası

Bu kameralar 90 lı yılların sonuna kadar filmler üzerine  çekim yapmaya devam etti.



  Film Kameraları film formatına göre değişiklik gösteriyorlardı...Bunlar 8mm, 16mm, 35mm, 70mm, I-Max olmak üzere değişik formatlarda film kullanabiliyor ve formatı ile isimlendiriliyorlardı. Sadece tek format için üretilir. Hangi formatta üretildiyse o formattaki film ile çalışırdı. 
Sadece Panavision marka kamera tipi iki değişik formatta film ile çalışan mekanik ve elektronik düzeneğe sahipti.
Film boyutu büyüdükçe görüntü kalitesi ve maliyeti artmaktaydı. Belgesel çekimlerinde ise daha uzun süreli çekimler yapılması gerektiğinden maliyeti düşürmek için 16mm veya 8mm tercih edilmekteydi.
Bu süreçte dijital tabanlı makineler kayıt medyasının ve işlemci gücünün yeterli seviyeye gelmesini bekliyordu. Bekleme süreci derken makinelerde kullanılan elektronikler  ve yazılım çok önemli gelişme göstererek çoğu işlemi yüklenmeye başladı.




2000 li yıllarla beraber dijital teknoloji egemenliği eline aldı ve hepimizin yaşadığı çektiğini anında görmek gibi mükemmel bir kolaylık nedeniyle film kameralarının sonunu getirdi. 
Dijital Film Makinası


Zira film kameralarında çileli ve masraflı banyo aşaması tüm işin çok meşakkatli yürümesine neden oluyordu.



Yüksek çözünürlüklü film çeken fotoğraf makinası
Artık hem yüksek çözünürlüklü fotoğraf hemde 4K,8K veya daha yüksek çözünürlükte film çeken makinalar her şeyin önüne geçmiş durumda... 
8K Film Kamerası


Oysa daha önce 90 lı yıllarda hazırladığım bir takım sunular da dijitalin film makinelerini geçemeyeceği konusunda bir yargı ortaya koymuştum. Yanıldığım şu an çok net bir şekilde ortada...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder